30 Nisan 2010 Cuma

Dow, son 54 günün 41'inde artmış!

Az önce CNBC-e'de Selim ATALAY'dan duydum, tarihe not düşmek adına hemen yazayım dedim.

ABD'de Dow jones endeksi, son 54 işgünün 41'inde yükselmiş! Bu durum, son 70 yılda üçüncü kez gerçekleşiyormuş, insanın "maaşallah, maaşallah" diyesi geliyor!

İşin daha ilginç tarafı, bu üç rekorun da son üç yılda gerçeklemiş olması. Yani "tarihin en büyük krizi" sırasında, borsa tarihi yükseliş trendini yaşıyormuş!

Dünya borsalarını "makineye" bağlayarak krizi tedavi edeceğini sananlar, yarın işler terse dönüp bu sefer "overshooting" etkisini görünce, "aslında ipuçları varmış" diyecekler. İşte ipuçlarından biri. Ama bu ipucu şu an: "demek ki piyasalar çok güçlü daha da yükselecek" diye tercüme ediliyor!

Allah selamet versin!

21 Nisan 2010 Çarşamba

James Turk: the dollar reaches its 'Havenstein moment'

Hiperenflasyon beklentilerinin kötümserliği karşılaştırıldığında bu satırlarının yazarının adeta Polyanna kalacağı kişilerden biri olan James Turk, son altın-para raporunda, doların "Havenstein zamanı"na ulaştığını söylemiş.

ABD'de yeni dolar banknotlarının basılması ve fakat eskilerin de (güvensiz denmesine rağmen) tedavülde bırakılması (bkz. bir alttaki yazı) gibi fiilen tedavüldeki para arzının artırılması anlamına gelen hareketler de Havenstein noktasına (ROW'daki insanların finansal cehaleti ya medyanın bilgileri çarpıtma gücü nedeniyle) henüz gelinmemişse de çok yaklaşıldığının göstergelerinden değil midir?

Hyperinflation Watch – April 20, 2010
Hyperinflation Looms – The Dollar Arrives at Its ‘Havenstein Moment’

Rudolf von Havenstein, Weimar Almanyasında, hiperenflasyona neden olan "para politikasını" yürüten (yani karşılıksız markları basan) kişi.


James Turk dışında da Havenstein'i adını hatırlayanların sayısı artmış son günlerde. (Google'deki basit aramada 22.400 geri dönüş geldi az önce. FED'in politikaları ile paralellikler kuruldukça, eminim sayı önümüzdeki günlerde daha da artacak.)

Başka bir yazının başlığı da şöyle:

Is Ben Bernanke The Second Coming Of Rudolf von Havenstein, The Central Banker Responsible For Germany’s Hyperinflationary Collapse (And Ostensibly WWII)?

Mealen, Bernanke İkinci Havenstein mi? diye soruyor yazının başlığı. Hani şu Almanya'nın hiperenflasyon ile çöküşüne ve devamında ikinci Dünya Savaşına neden olan adam!

Bence de Greenspan'ın ardından Bernanke'nin bu politikaları sadece ABD'yi batıracak kadar basit değil, o kadar büyük maestrolara daha büyük sonuçlar doğurmak yakışır!

"Havenstin anı", ya da "Henstein noktası" güzel olmuş, finansal literatüre katkı anlamında. Keza İkinci Havenstein de. Nasıl ki Charles K. Ponzi'nin marifetleri "Ponzi finans" veya Ponzi oyunu" kavramlarının türetilmesini sağladıysa, Havenstin ve takipçileri de finans literatürüne yeni kavramlar kazandırmayı hak ediyorlar.

ABD tüm banknotların dizaynını değiştiriyormuş!

Bugün Bugün'de okuduğum bi habere göre, ABD tüm banknotların dizaynını değiştiriyormuş ve yeni tasarımlar bugün (21 Nisan 2010) 25 dilde tüm dünyaya duyuruluyormuş!

Habere göre, ABD banknot kupürlerininnın dizaynlarının değiştirilmesinin nedeni, "sahtekarlığı engellemek ve halkı korumak için" imişl.

Bu hikayeyi inandırıcı kılmak için olsa gerek, yeni paraların halka tanıtımını yapacak kişiler olan Geitner ve Bernanke'nin yanına "ABD Gizli Servis Direktörü" de konulmuş! Yani "bak biz gerçekten güvenlik endişesiyle bu işi yapıyoruz" diye mesaj verilmeye çalışıyorlar!

Bu hikayedeki "halkı korumak için" saiki "1984"ü hatırlattı bana. Kitabını okuyanlar bilir, orada da herşey halk için yapılırdı! FED de "halkı korumak için yeni dolarlar basıyor!

Bu arada ABD dolarlarının büyük kısmı ABD dışında ROW'da olduğuna göre, ABD hazinesi işini gücünü bıraktı, bu toz duman arasında yabancı ülkelerin dolar aşığı halklarını korumaya çalışıyor. Göz yaşartıcı! "ABD bizi seviyi".

Ama benim favorim şu cümle:

"Yeni banknot dolaşıma girdiğinde, eskisinin yenisi ile değiştirilmesi zorunlu olmayacak. Bütün ABD paraları, çıkarılış tarihlerine bakılmaksızın kullanımda kalacak."

Nası yani? Eğer eskilerde sahtekarlık riski varsa ve o nedenle yenileri basılıyorsa, eskiler tedavülde olduğu sürece o sahtekarlık riski devam etmeyecekmi? O durumda "halkı" nasıl koruyacak? Buccümlenin pratik anlamı şu, kalpazanların eski dolar kalıplarını değiştirmesine gerek yok, hala eski kalıplarla dolar basıp piyasaya sürebilirler. Zira çıkarılış tarihlerine bakılmaksızın eskileri de tedavülde kalmaya devam edecek!

Diğer taraftan, eskiler için bir geri çekiş programı olmazsa, yeniler nasıl tedavüle verilecek? Her harcama yenilerle yapıldı diyelim. Bunun anlamı da piyasadaki para arzının çıkarılan yeni banknotlar kadar artması anlamına gelmiyor mu? Sahi bu çıkarılan yeni banknotların karşılığı ne? Hadi eskilerin hepsinin karşılığının olduğunu varsayalım!


Özetle, değişiklik gerekçesi olarak açıklanan maksat ile uygulanan yöntem arasında tutarsızlık var. Peki asıl gerekçe ne? Sıkı durun açıklıyorum, dünya medyasında ilk defa, burada!

Malum, banknotlar üzerinde birer seri numarası bulunur. Tedavüldeki banknot miktarı arttıkça da o seri numaraları büyür. (Bizde enflasyonun ve emisyonun yüksek olduğu dönemde tedavül eden TC Merkez Bankasının 7. Emisyon banknotlarını hatırlayalım!) Yakın zamanda değişik ülkelerin banknotları ile ABD dolarlarının üzerindeki seri numaralarını karşılatıran veya ABD doalrı üzerindeki digitlerin rakam olarak kaç milyar adete tekabül ettiğini hesaplamaya kalkan oldu mu bilmiyorum ama bu satırların yazarı yaptı o işi ve dolar üzerindeki seri numaralarının digit sayısı şaşırttı! Bu trend devam ederse dolarların üzerinde rakamları sığdıracak yer kalmayacak adeta! O zaman napmak lazım? Yeni dizaynla yeni paralar basarsın, eskiler de devam eder, böylece seri numaralarını sıfırlama şansı olur!

ABD doları dünyanın rezerv parası, digit sayısının diğer ülke paralarından fazla olması normal diyenler olabilir. Tamam da o doalrların karşılığı ne? Batık AIG mi? CITI mi, GM mi?

Aslında daha iyi bi çözüm de vardı bu konuda, Almanlar 90 sene kadar önce uygulamışlardı, hiperenflasyon döneminde: banknotların üzerine seri numarası hiç basmazsınız, böylece kimse tedavülde ne kadar banknot olduğunu bilmez! Belki ileride o aşamaya da geçilebilir ama kaydi ve elektronik para imkanlarının bulunduğu mevcut teknoloji ortamında ona şimdilik gerek duymayabilirler!

Ha, eskiler bir gün tedavülden kaldırılacak ama onun zamanlaması ve yöntemi de öyle bir seçilecek ki, kimse elindekini değiştirmeye fırsat bulamayacak ya da eskiler sahte muamelesi görecek. Böylece ABD 'de ROW'a olan IOU'larının bir kısmından bu şekilde geçersiz kılarak kurtulmuş olacak. İtalya sınırında Japonların valizinde yakalanan "sahte" ABD tahvilleri olayını hatırlayalım!

Bunlar şimdilik "komplo teorisi" diye geçiştirilecek şeyler. Ama sağ olanlar yaşayıp görecek olacakları!

19 Nisan 2010 Pazartesi

Goldman, SEC ile neden uzlaşmayı tercih etmedi?

Geçtiğimiz Cuma akşamı bizim piyasalar kapandıktan sadece beş dakika sonra (yoksa bizim piyasalar yabancılar için tahmin ettiğimizden daha fazla mı önemli?) ABD'de piyasalara bomba düştü. SEC, mortgage işlemlerinde kendi müşterilerini kazıkladığı iddiasıyla Goldman Sachs aleyhine dava açacağını açıklamış!
(Bu konuda istenmediği kadar haber var cumadan beri. Mesela;

Charges against Goldman Sachs & Co. likely to kick off a torrent of bank lawsuits)

Başta ABD tüm dünya borsaları cuma günü düşerken, bu hareketi mukadder çöküşün triggerı olarak yorumlayanlar var. Naçizane görüşümüz, bu davanın şişman kadın olamayacağı, şişman kadının henüz sahneye çıkmadığı yönünde!

Doğası itibarıyle beklenen türden büyük bir çöküş için iyi haber gerekir, Goldman'a dava açılması türünden kötü haberle büyük çöküş başlamaz ki! Kötü haberler zaten her gün geliyor ama "bi şekilde" iyi yorumlanabiliryor! Böyle durumlarda kötü haber (iyi haberle çöküş başladıktan sonra,) ikinci aşamada, başlayan süreç içinde yavaş yavaş ortaya çıkar!..
Neyse, bunlar işin felsefesi.

SEC düzenlemelerine göre, SEC'in tespit ettiği tüm usulsüzlüklerin mutlaka mahkemeye gitmesi şart değil. Arada -bizdeki düzenlemelere anzaran- çok geniş uzlaşma imkanları var. Eğer şüpheli şirket belli bi tazminatı ödemeye razı olursa, soruşturmanın uzatılmadan kısa yoldan kapatılması mümkün.

Hikaye "1-2 milyar dolarlık" bir suiistimal imiş ki, özellikle Lehman biraderleden sonraki ortamda neredeyse Wall Street'in yegane hakimi durumuna gelen Goldman için bu rakamlar hiç sorun değil! Adeta bahşiş mahiyetinde ödenebilecek bi tutar. Ama buna rağmen neden mesele bu noktaya getirilmeden halledilmedi? asıl merak ettiğim nokta bu.

Aklıma iki gerekçe geliyor, Goldman'ın SEC ile uzlaşıp hikayeyi kapatmak yerine, sonunda hapis cezasına kadar gidebilecek dava açılması sürecine izin vermesi konusunda.

1- GS, masumiyetinden çok emindir. SEC'in bu soruşturmasından bi şey çıkmayacağını düşünmektedir. O nedenle uzlaşmaya gerek görremiştir. Nitekim "Sec vs. GS" sürecinde "SEC'in elinin pek de kuvvetli olmadığnı yazan" tiplere şimdiden rastlanıyor.

2- Diğer ihtimal, özellikle son bir yılda FED'den aldığı gazla (ya da ileride bir gün ortaya çıkacak olan "talimat"la) piyasayı istediği gibi yönlendirme gibi önemli bir "kamu görevi" yapıyor olmanın özgüveniyle, nasıl olsa bize bu görevi verenler, o türden "basit nedenlerle" başımızın belaya girmesine izin vermezler diye düşünüyor ve SEC'i küçümsüyor olabilirler. Zira kendileri SEC'in de ağababalarının emanetçisi oldukları için, "SEC de kimmiş? vız gelir, tırıs gider" diye düşünüyor olabililer. SEC de bu küstahlığın sonucunda "ben sana gösteririm" noktasına gelmiş olabilir!

Zaten daha bir iki hafta önce algoritmalı işlemlerin daha yakından takibi için düzenleme değişikliğine gideceği haberleri gelmişti. Üstelik SEC ile CFTC arasındaki genetik idrar yarışı SEC'in kılıcını çıkarmasının gerekçeleri arasından yer alabilir.

Bu arada GS'nin bu tavrı, bizim Kurtlar Vadisinde karikatürize edilen "devlete hizmet eden" tosunları hatırlatmıyor mu? Onlar da kendilerine bazı kişlerce verilmiş bazı "kamu görevleri"nin verdiği cür'etle mafiatik tarafta istedikleri gibi at koşturmuyorlar mı? Tabi ki tamamen hayal ürünü olarak!..

Sahi, GS neden SEC ile uzlaşmadı? Ecelinin gelmiş olmasından kaynaklanan bir cami duvarı civarında dolaşma sendromu olabilir mi? Çok entersan!..



16 Nisan 2010 Cuma

Çin ticaret açığı vermiş!

Benim Source: The Economist April 15, 2010

Çin altı yıl sonra ilk kez Mart 2010'da dış ticaret açığı vermiş! Bunu the Economist gibi ciddi bilinen bi yayın bile, kısmen de olsa "artan commodity fiyatlarına" bağlamış.
Esasen pek dillendirilmeyen asıl gerekçe ise, rezerv para birimine olan güvensizliktir. Çin daha fazla dolar biriktirmemenin yolunu, yaptığı ihracak karşılığında yeşil boyalı kağıtlar yerine daha reel hammaddeler satın alarak bulmuş! Bir nevi barter yani! Hatta elindeki yeşil kağıtları da her türlü hammadde alarak harcamaya çalışıyor, gayet akıllıca bir kararla. Bu şekilde ihracatı karşılığında elinde yeşil boyalı kağıtlar biriktirmek yerine altın, gümüş, bakır çinko... gibi kokmaz, bulaşmaz, değeri sıfırlanamaz, hatta reel anlamda değer kaybetmez hangi hammadde varsa, Allah ne verdiyse onları biriktiriyor. zaten onlar yarın üretim yapmak için fabrikalarına lazım. Sadece biraz depolama sorunu oluyormuş ama yeşil kağıtların yarın birden pul olması riski dikkate alındığında önemli bir maliyet denemez ona da!
Bu şekilde davranarak Çin bir taşla iki kuş vurmuş oluyor. Dış ticareti fazlası verdiği için ABD'nin "Renminbi'yi değerlendir de biz açığımızı kapatalım, yoksa kendimiz beceremiyoruz" baskılarından da "bak ben de açık veriyorum, demek ki ticarek hadleri benim lehime değil" mazeretini üretme şansına da kavuşuyor!



"Kızarmış tavuk indikatörü" henüz çıkışı onaylamıyormuş!

Bugünlerde adeta "data-maniac" olan millet, ABD'nin açıklanan datalarını zorlama iyimser yorumlarla krizin bittiği şeklinde algıla-t-mak için çırpınırken, bugün bi yazıda rastladığım değişik bi indikatör, çıkışın henüz başlamadığını gösteriyormuş! Kızarmış tavuk indikatörü!
Eğer ABD krizden çımışsa daha çok kızarmış tavuk yemesi lazımmış ama henüz yemiyormuş!

Bence bu haberin en ilginç tarafı kızarmış tavuktan ekonomik indikatör yapılması değil, bu dönemde bullish olmayan bi haberin MarketWatch'da yer alabilmesi bence! Heralde millet nasılolsa ciddiye almaz diye düşünerek yer vermekte sakınca görmemeişlerdir!


April 16, 2010, 12:01 a.m. EDT · Recommend · Post:
Fried-chicken indicator isn't bullish
Commentary: Despite cheering, economy has a long way to go

8 Nisan 2010 Perşembe

SEC, "makine"nin otomatik işlemlerini takip edecekmiş!

ABD piyasalarına 5-6 bin km öteden bakan birinin bile bariz bir şekilde görebildiği üzere, "serbest piyasa"larının mevcut hali, 1-2 bankanın yönlendiriği "otomatik pilot" (bzılarının ifadesiyle "makine") sayesinde fezaye yönelmiş durumda. Hiç bir temel gösterge ve indikatör desteklemediği halde ABD borsaları komik işlem hacimleriyle ve tüm dünyayı hayrete düşürerek ısrarla yükselmeye devam ediyor.

Bloomberg'deki bir habere göre SEC, "yüksek hızlı işlem" diye ifade edilen bu "otomatik pilot" işlemlerinin emirlerini takip etmek amacıyla bazı ilave yükümlülükelr getirecekmiş, bu emirlerin elektronik izlerini takip edebilmek için...

Yukarıdaki Bloomberg haberine ilişkin GATA web sitesindeki bir yorumda konuya ilişkin enteresan detaylar var. Mesela;

- Bu tür "otomatik" işlemlerin toplam işlem hacmi içindeki payının %60 civarında olduğu (daha iki yıl kadar önce %30 civarındaydı)

- Bu tür işlemlerde iki büyük bankanın hakim olduğu, hatta büyük ölçüde tek bankanın yönlendirdiği,

- Şu cümle güzel:

"... a bank with the closest connections to the U.S. Treasury Department and Federal Reserve Board,

a bank whose connections give it access to infinite money of the electronic and paper kind.

An entity with access to infinite money can control any market."


Türkçe meali: "... ilişkileri sayesinde sınırsız paraya (ister elektronik, isterse kağıt türünden) ulaşabilen bir banka. Sınırsız paraya ulaşma olan herkes, her piyasayı kontrol edebilir."

Haberde tabi ki o bankanın kim olduğu açıkça yazılmamış ama bilen herkes biliyor ki, o bankalar GSacs ve JPMorgan. Bilhassa GSacs.

- Şu da güzel:

"Of course when 60 percent of a market is being run not on the basis of any fundamental valuation but only on the basis of brief price movements engineered by traders to get a millisecond edge on other traders, there really isn't a market at all but just a giant manipulation."

Bunun da meali şöyle: "Piyasadaki işlemlerin %60'ının temel değerlemelere göre değil, diğer traderlerin işlemlerine milisaniye içinde cevap veren otomatik fiyat hareketlerinden oluştuğu bir ortamda, orada bi piyasa yoktur, sadece devasa bir manipülasyon vardır"

- Aynı durumun altın ve gümüş piyasaları için de geçerli olduğu belirtilmiş.

- CFTC'nin ise bunları bildiğini ama açıklama yapmasının yasak olduğunu, aslında CFTC istese Kongre'den bu traderlerin kimliklerinin tespiti ve açıklamanmasını öngören bir yasa değişikliği isteyebileceğini (benim tercümem, SEC daha objektif, CFTC ise "araziye uymuş" demeye getiriyo! Nitekim CFTC en azından derivativelerde pozisyon limitlerini ayarlayarak bu tür bir hakimiyete izin vermeyebilir.)
- SEC'in bu durumdan rahatsız olduğu ve işlem yapanların takibi amacıyla yeni düzenleme yapmayı düşündüğü, SEC'in bu yeni düzenlemesi yürürlüğe girerse, bazı işlemlerin karlı olmaktan çıkacağı ve ABD borsalarının bundan olumsuz etkileneceği,
bilgileri verilmiş.
Sadece bu son cümle nedeniyle bile, bu düzenlemenin böyle bir ortamda çıkarılamayacağını öngörmek mümkün!
Amaa şayet çıkarsa, işte o zaman bi şeyler değişiyor demektir ki piyasalar sadece o nedenle bile "dönebilir".

Clicky Web Analytics Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-Noncommercial-Share Alike 3.0 United States License.